Mide bulantısı ve baş dönmesi, çeşitli sağlık sorunlarına işaret edebilecek yaygın belirtilerdir. Bu belirtiler, gıda zehirlenmesi, iç kulak enfeksiyonu, beslenme yetersizliği, panik atak gibi birçok nedenin sonucu olarak ortaya çıkabilir. Baş dönmesine genellikle mide bulantısı ve kusma eşlik eder. Baş dönmesinin en yaygın nedeni, iç kulakta vücut dengesini koruyan bölgede yaşanan sorunlardır. Bu belirtilerin sıklığı ve yaşam kalitesini etkileyip etkilemediği dikkat edilmesi gereken önemli hususlardır. Belirtiler yaşam kalitesini düşürüyor ve sürekli hale geliyorsa mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

Baş dönmesi, mide bulantısı ve kusmaya yol açabilir. Güne sabah kahvaltısıyla başlamak ve aşırı çay veya kahve tüketiminden kaçınmak gerekir. Güne kahvaltısız başlamak, öğleye kadar aç kalmak ve aç şekilde çay ya da kahve tüketmek baş dönmesi ve mide bulantısına yol açabilir. Tansiyon ve kan şekerinin düşmesi de baş dönmesi ve mide bulantısına neden olabilir. Orta kulakta bulunan ve vücut dengesiyle sorumlu olan yapıdaki enfeksiyonlar, sıvı birikmesi veya uygulanan basınç gibi problemler baş dönmesi ve mide bulantısına yol açabilir.

Gebelik: Mide bulantısı ve baş dönmesi, gebeliğin tipik belirtilerinin başında gelir. Özellikle gebeliğin erken dönemlerinde sık görülür. Bazen bu belirtiler gebelik boyunca devam edebilir. Şiddetine bağlı olarak uygun tedavi başlatılabilir. Eğer belirtiler yaşam kalitesini olumsuz etkilemiyorsa, anne adayı basit önlemlerle bu durumu kontrol altına alabilir.

Labirentit: İç kulakta labirent olarak tanımlanan kısımda tahriş ve şişlikle birlikte görülen bir kulak iltihabıdır. Üst solunum yollarıyla ilgili hastalıklar bu bölgenin iltihaplanmasına neden olabilir. Dengeden sorumlu olan labirent iltihaplandığında işlevini normal bir şekilde yerine getiremez. Bu durum baş dönmesi, mide bulantısı, odaklanma güçlüğü, kusma, işitme kaybı ve kulak çınlamasına yol açabilir. Hafif iltihaplar kısa sürede kontrol altına alınabilirken, şiddetli iltihaplar ilaç tedavisi gerektirebilir.

Vertigo: İç kulakta yarım daire kanalları olarak tanımlanan bölgede bulunan sıvı, vücut dengesini yönetmekle görevlidir. Bu bölgeden beyne iletilen mesajlar vücudun pozisyonunu belirler. Beyin de dengeyi sağlamak için gerekli adımları atar. Bu kanallarda meydana gelen sorunlar, beyne iletilen sinyallerin doğru ulaşmasını engeller, bu da baş dönmesi ve denge kaybına yol açar. Fizyoterapi ve ilaç tedavisi ile kontrol altına alınabilir.

Migren: Migren, mide bulantısı ve baş dönmesine neden olan nörolojik bir hastalıktır. Ataklar şeklinde ortaya çıkan ağrılar uyku problemlerine ve öğün atlanmasına yol açar. Migren hastaları aşırı ışığa ve gün ışığına karşı hassas olabilir. Bazı yiyecekler migren ataklarını tetikleyebilir. Merdiven çıkma gibi aktiviteler de migren ataklarını tetikleyebilir. Ataklar sırasında şiddetli baş dönmesi ve mide bulantısı görülebilir. Ağrılar göz çevresinde, sinüslerde, boyunda ve alında hissedilir.

Panik Atak: Panik atak, baş dönmesi ve mide bulantısı gibi belirtilerin yanı sıra duygu bozukluklarına da yol açabilir. Panik atak yaşayan kişilerde nefes darlığı, kalp atışının hızlanması, göğüs ağrısı, boğaz ağrısı, üşüme ve ağız kuruluğu gibi şikayetler de görülebilir. Bu belirtiler, ataktan 10 dakika önce başlayarak yarım saat kadar sürebilir. Panik ataklar terapi ve ilaç tedavisi ile kontrol edilebilir.

Mide bulantısı ve baş dönmesi yaşayan bireylerin, beslenme alışkanlıklarına dikkat etmeleri önemlidir. Düzenli ve dengeli beslenme, yeterli su tüketimi ve kafein alımının kontrol altında tutulması bu belirtilerin hafifletilmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, stresten uzak durmak ve düzenli egzersiz yapmak da genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratabilir. Doktor kontrolünde kullanılacak ilaçlar ve uygulanan terapiler ile belirtiler kontrol altına alınabilir.